Yavuz Özdem Şiiri
Şiirin Estetik Özerkliği Bağlamında Yavuz Özdem Şiiri/Celal Soycân

Yavuz Özdem Şiiri
Selenay Koçer: Sayın Yavuz Özdem, daha önce Varlık Dergisinde Yalancı Kesinlik’teki şiirleriniz üzerine söyleşi yapmıştım sizinle; şimdi de son şiir kitabınız, Unutmama İmgesi için birlikteyiz. Yaklaşık bir yıl içinde ikinci söyleşi. Şiirlerini tanıdığım, takip ettiğim bir şairle, hem şiirlerini; hem de genel olarak şiiri konuşmak benim açımdan mutluluk verici. siz ne düşünürsünüz bu konuda? Yavuz Özdem: Ne güzel, ne mutlu. Size de peşin peşin teşekkür ederim. İçinde şiir olan söyleşiler bunlar. Cemal Süreya, gençlerin yazdığı şiirleri okumayan şairlerin çok şey kaybedeceklerine yakın şeyler yazmış veya söylemişti yıllar önce. Ben de kendi adıma - şiirlerini...
Yıllar önce 1950’lerde ortaya çıkan ikinci Yeni için, ‘erken doğum’ içeriği yüklediğim bir yazı yazmıştım. Bahse konu yazıda demeye getirmiştim ki; 1950’ler köyden kente göçün yaşandığı yıllar; ama kentli birey, yalnızlık, yabancılaşma vb. iliklerimize kadar yaşadığımız yıllar da değil. İkinci Yeni 1980’lerde ortaya çıkmalıydı, şartlar 1980’lerde olgunlaşmıştı; hatta ille de göç-kentleşme ve bunların getirdiği sorunlar bahsinde edebiyata bir yansıma olacaksa; roman , şiirden daha yatkındır .Bu minval üzere de Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölümü’nü (1983) 1950’lere; Dünyanın En Güzel Arabistanı’nı da (Turgut Uyar,1959) 1980’lere yakıştırmıştım. Aslında kişisel merakımı kışkırtan meselelerdi bunlar; zaten bir sonuca ulaşma gayem de yoktu. Ancak şu...
YAHYA KEMAL’DEN GENÇ ŞAİR’E ŞİİR DİLİNDE SAPMALAR Şiir dili ve sapmalar (déviation) hattında, imgeyi, imgeli söyleyişleri bir nevi ‘sapma’ saymak, zorlama bir yorum olsa da; hepten yanlış da dedirtmez. Bilindiği üzere tek gayesi iletişim olan gündelik dil, her türden benzetme, eğretileme, mecaz… gibi alanlarda bir konsensüs (uzlaşı, oydaşma) arar ve bunu esas alır; ama şiir kendi benzetme, mecaz, eğretilemelerini -bu uzlaşıları dikkate alsa da -kendi isterlerine uygun yapar. Bu konularda kimi dilcilerin ‘günlük dille, şiir dili arasındaki başlıca fark sapmalardır.’ tespiti de ‘iddiamı’ destekler mahiyettedir. Sözgelişi at oynat(mak), memleketin her köşesinde aynı (uzlaşılan) anlama (keyfince, istediği gibi) gelirken; “Serin esmer...
1956’da Elazığ’da doğdu. Yüksek Öğrenimini tamamla- dıktan sonra kısa bir süre devlet okullarında; sonra da özel okullarda öğretmenlik yaptı. Şair halen İstanbul’da yaşamaktadır. İlk şiirleri Yazarlar Kooperatifinin çıkardığı, Yazko Ede- biyat ve Attila İlhan’ın çıkardığı Sanat Olayı’nda yayın- landı. Daha sonra ise Varlık, Hürriyet Gösteri, E Dergi- si, Yasakmeyve, Kitaplık, Edebiyat Eleştiri, Ötekisiz, Mor Taka, Üç Nokta, İle, Şiirlik, Atika Şiir, Şiir Ülkesi, Şiir Oku, Islık, Yaratım, Patika, Esmer, Papirüs, Şiirden... gibi der- gilerde şiirleri ile yer aldı. Şiirleri İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Arapça, İbranice, Azerice Rumen- ce ve Kürtçe’ye...