HALİM ŞAFAK Ramis Dara, Metin Cengiz’in şiirinin geçirdiği dönüşüme vurgu yaparken “marş ile ilahi arasında ille de bu arada kalacaksak, seçimimiz birinciden yana olacaktır: İnsandan yana!” deme gereğini duyuyordu. (Adam Sanat, Ocak 1995) Metin Cengiz’in ilk dört şiir kitabını değerlendirirken benzer bir yargıya ben de varmıştım. (Yolculuk Şiire, 1995) Şimdi, bundan beş yıl sonra yaptığım değerlendirmeye baktığımda oradaki şematizmi kolaylıkla sezinleyebiliyorum. Şematizm, şiir değerlendirmesini ideolojik karşıtlık sorununa indirgediği için sonuç olarak değerlendirmeleri de böyle bir noktaya vardırıyordu. İzleksel temeldeki eleştiri biçimlerinin beslediği bu yaklaşım kuşku yok ki hâlâ etkinliğini sürdürüyor. Nasıl ve neden anlatıldığından çok neyin anlatıldığının söz konusu edildiği...
Devrimin ve Aşkın Şairi Metin Cengiz/Azad Ziya Eren konuştu
DEVRİMİN VE AŞKIN ŞAİRİ: METİN CENGİZ AZE-Kendinin şiirini yazmak, devrim gibi yaşayan devrimcilerin şiirini yazmaktan kolay olsa gerek. Bir dönemin isimleriyle bile şiir olanların, hevesin trajediye dönüştüğü ve fakat yıl aldıkça da efsaneleştiği bir dönem. Bu kesitin hikayesinin şiirini söyleyerek, acısı karşısında dil olup kendine görev addeden, sızıyı seçen düşçü kim? Metin Cengiz bu şiirlerin neresinde? MC-Şair anlattığı şeydir. Diyebilir miyiz? Bence deriz. Sorun anlattığını şairin içselleştirip içselleştirmediği, içten duyup duymadığı. Anlatılanın anlatılmak istenene sahici bir biçimde uyup uymadığı. Metinsel gerçeklik olarak gerçeklikle kurduğu akrabalık bağının inandırıcılığı. Bir şiir gerçekliğin bir parçasını, ya da herhangi bir yönünü bütün...
Metin Cengiz Hayat Bir Düş hakkında konuştu
Çayan Okuduci-Son kitabınız Hayat Bir Düş ve ilk kitabınız olan Bir Tufan Sonrası (1988) Adlı kitabınızın arasında 30 yıl geçmiş, çeyrek asırdan daha fazla bir zaman, bu zaman içinde; antolojiler, eleştiriler, yayıncılık, dergicilik, ödüller, festivaller, çeviriler, yazılar ürettiniz, ödül komitelerinde bulundunuz. Bunca çalışma, üretme, pratikten sonra insana bir yorgunluk düşer hem şiirine hem de bedenine, fakat sizin son kitabınızda çok genç dizeleri, heyecan verici şiirleri okuyoruz. Bize bu uzun soluklu, sabır ve direnç gerektiren yolculuktan bahseder misiniz? Metin Cengiz-Ben şiirin doğuştan getirilen yetenek kadar bir çalışma, masa başında bir özel zaman ayırma ürünü olduğuna inanırım. Elbette bu ikisi...
Metin Cengiz
Metin Cengiz Uluslararası düzeyde öne çıkan bir şair, çevirmen, yayıncı ve modern uluslararası şiirin destekleyicisidir. Ardahan, Göle (3 Mayıs 1953,) doğumlu. Fatma Hanım ile ilkokul öğretmeni Tahsin Cengiz’in oğlu. 1964’te Göle Merkez İlkokulu’nu, 1972’de Kars Alpaslan Lisesi’ni, 1977’de Erzurum Atatürk Üniversitesi Temel Bilimler ve Yabancı Diller Yüksek Okulu Fransızca Bölümü’nü bitirdi. Çeşitli tarihlerde siyasi dergi çıkarmak ve siyasi eylemde bulunmaktan dolayı birçok defa tutuklandı. 1977-1987 yılları arasında Erzurum, Kars ve İstanbul’da Fransızca öğretmenliği yaptı. Bu süre içinde 1987’de İstanbul Marmara Üniversitesi Fransızca Bölümü’nü bitirdi. 12 Eylül döneminde TCK’nun 141. maddesinden 2 yıl hapis yattı. Öğretmenlik yıllarında il içi ve...
Günler Geçer…
Haydar Ergülen Metin Cengiz için 5 parça daha... Metin Cengiz şiiri için 5 bölümden oluşan bir yazıyı 4-5 yıl önce, Eskişehir'de Rahmi Emeç ve Erol Büyükmeriç öncülüğünde yayımlanan, daha sonra benim de katıldığım Yazılıkaya dergisinde yayımlamıştım. Bu yazıyı da onun devamı olarak yazıyorum, böylece Metin Cengiz'le ilgili 10 parçadan oluşan bir yazı bütünlüğünü de belki sağlamış olurum. 1. Metin Cengiz bir eylemcidir. Eylemci olmak, eylem insanı olmak, bunlar bizim gibi demokrasinin esamesinin pek okunmadığı memleketlerde korkutucu terimlerdir. Türkiye'de de demokrasi adını verdiğimiz ortaoyunu bile askeri ve sivil darbelerle sık sık durdurulduğu, ve böylece bir türlü yerleşemediği için de, ne yazık...