Gecenin Kervansarayı Bu gece sözcüklerin dansı olmalı burada -senin görkeminin kervansarayında- bu gece güneşi gören otlar gibi sevinçli hayalimin varlığıyla tokum Hû Devirdim dünyanın içindekileri oyuncaklarını deviren bir çocuk gibi -yıkıntısını bir rüyanın güzel buldum- görmediğim gerçeğe hû!
Sina Akyol’un Metin Cengiz ile Eleştirel Çağdaş Büyük Türk Şiiri Antolojisi üstüne yaptığı konuşma
Senin için önemli olan şairlerin -yine sana göre onları en iyi temsil edecek- şiirlerini birbiri ardı sıra bir araya getirmek yerine, onların poetikalarını önceleyen eleştirel değerlendirme yazılarıyla incelenmesi ve bu ‘eylem’in bir ‘antoloji’ bütünlüğünde gerçekleştirilmesi tabii ki yeni bir durum. Özellikle ilk sorular -söz konusu kitapla ilgili ayrıntılı bir çerçeve çizmek amaçlanmışsa- ister istemez uzun olur. Öyleyse, soracağım ilk ‘uzun’ soruya şöyle bir girizgâhla yaklaşayım: Antolojide yer alan yazıların -yanılmıyorsam- ağırlıklı olarak Şiirden dergisinde ve önceden yayımlandığını biliyoruz. Bu yazılardan ilkinin tarihini ise ben bilmiyorum. (“Açıp baksan a!” diyeceksin, ama -sen de dahil, ben de dahil- kimsenin bu...