2017

Metin Cengiz

  Metin Cengiz Uluslararası düzeyde öne çıkan bir şair, çevirmen, yayıncı ve modern uluslararası şiirin destekleyicisidir. Ardahan, Göle (3 Mayıs 1953,) doğumlu. Fatma Hanım ile ilkokul öğretmeni Tahsin Cengiz’in oğlu. 1964’te Göle Merkez İlkokulu’nu, 1972’de Kars Alpaslan Lisesi’ni, 1977’de Erzurum Atatürk Üniversitesi Temel Bilimler ve Yabancı Diller Yüksek Okulu Fransızca Bölümü’nü bitirdi. Çeşitli tarihlerde siyasi dergi çıkarmak ve siyasi eylemde bulunmaktan dolayı birçok defa tutuklandı. 1977-1987 yılları arasında Erzurum, Kars ve İstanbul’da Fransızca öğretmenliği yaptı. Bu süre içinde 1987’de İstanbul Marmara Üniversitesi Fran­sızca Bölümü’nü bitirdi. 12 Eylül döneminde TCK’nun 141. maddesinden 2 yıl hapis yattı. Öğretmenlik yıllarında il içi ve...

Continue Reading →

Çayan Okuduci

    1986’da silvanda doğdu. İlk orta ve liseyi Diyarbakır’da tamamladı. Sırasıyla uluslararası ilişkiler, geleneksel sanatlar ve ferfizyon bölümlerini yarıda bıraktı. Şiirleri çeşitli dergilerde ve fanzinlerde yayımlandı. İlk şiir kitabı Yeniden Doğmak İçin (2014) adıyla yayımlandı ve ilk baskısı kısa sürede tükendi. İkinci kitabı Travesti At’dır.

Continue Reading →

Edebiyat Yıllıkları/ Metin Cengiz

Edebiyat yıllıkları edebiyatla ilgili yapıtların toptan mercek önüne alındığı, enine boyuna olmasa bile genel anlamda değerlendirildiği yargılama olanağı verir. Bu temel görevin yanı sıra yıllıklar, adı üzerinde, yılın başı temel alınarak geçmiş bir yıldaki üretimi irdeler, nelerin yapıldığını eski yılları gözönünde bulundurarak sergiler. Sınır bellidir. Yargı için yapılacak yolculuk geçmişe doğru bir yıllık bir edebi yargılama yolculuğudur. Bu yolculukta tek tek yazarlar, (varsa) eski yapıtlarıyla karşılaştırmalı olarak kendi gelişim seyirleri içinde ele alınır, önceki yapıtları karşısında yazarın o yıl içindeki ürünleriyle, kitap olsun olmasın, yapıtları üzerine o yıl yapılan değerlendirmeler de gözönüne alınarak nereye geldiği yargısında bulunulur. Bu yargılama süreci...

Continue Reading →

Antolojiler Üstüne/Metin Cengiz

Son dönemde antolojiler yine gündeme geldi. Bu sebeple Metin Cengiz'in konu hakkında yazmış olduğu  yazılardan bazılarını paylaşmakta yarar görüyoruz. ANTOLOJİLER ÜZERİNE NOTLAR Son günlerde antolojiler yeniden gündeme geldi. Kimi gözden geçirilmiş, eklerle ilk baskılarından oldukça farklılaşmış antolojiler kadar, ilk basımları çıkan antolojiler de gündemin oluşmasında etken oldular. Gerçekten de Türk edebiyat tarihinde özellikle şiir üzerine hazırlanan antolojiler şiddetli tartışmalara yol açmıştır. Hazırlanan bu antolojiler üzerine yapılan tartışmalarda en çok ileri sürülen ise, bu antolojilerin gündemi yansıtmadığı, bazı şairlere haksızlık yapıldığı olmuştur. Edebiyat dergileri doğrular kadar yanlışlar da içeren, ancak olumlu bir sonucun alınamadığı ve sonu kısır polemiklerle biten bu tür...

Continue Reading →

Cafer Yıldırım ile Şehirden Bir Nisan Üstüne/Aydınlık

ŞEHİRDEN BİR NİSAN Murat TETİK, Aydınlık Kiap, 16 Aralık 2016 “Şehirden Bir Nisan” Cafer Yıldırım’ın yedinci şiir kitabı. 1988 yılında “Türküler Kimin İçin”le başladığı şiir yolculuğunu, çıtasını yükselterek sürdürüyor Yıldırım. Baştan belirtmeliyim ki şiirini bilinçle kuran her şair gibi, Yıldırım da kendi şiirini kurma yolunda geçen zamanın gerekli kıldığı mesafeyi almış bulunuyor. Aldığı bu mesafe “kendine has” ifadesini fazlasıyla hak ediyor. Dış dünya ile bireyin iç yaşantısının kesiştiği, çeliştiği ve çatıştığı alanlardan temalarını edinmiş olan “Şehirden Bir Nisan”, temasal açıdan Cafer Yıldırım şiiri için bir zenginleşmeyi de içeriyor. Toplumsal değerlerin sıkışmışlığı içindeki bireyin iç yaşantısı ve kendine yol açma çabası,...

Continue Reading →

Cafer Yıldırım ile Şehirden Bir Nisan üstüne konuşma/Birgün Gazetesi

Edebiyat Nöbeti dergisi Sorumlu Yazıişleri Müdürü ve aynı derginin Yayın Kurulu üyesi Celal Karaca’nın Cafer Yıldırım’la “Şehirden Bir Nisan” Kitabı Üzerine Yaptığı Söyleşi Birgün gazetesi, 20 Ocak 2017 C.A- “Şehirden Bir Nisan” üzerine konuşmaya geçmeden önce içinde bulunduğumuz süreçte şiirin durumunu değerlendirmenizi istesem… C.Y.- Üretim açısından şiir sanatıyla ilgili bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Yazılan şiirin basımı, dağıtımı ve tanıtımıyla ilgili birçok sorunun varlığı ise bir gerçek. Aslında Türkiye’de şu dönemde çok güzel şiirler yazılıyor. Bunu bizzat biliyorum. Şairler bir taraftan üretimlerinin sanatsal sürecini tamamlamak isterken diğer taraftan da ürettiklerinin yayın alanında karşılaşacağı sorunlarla meşgul durumdalar. Bu durum yine de Türk...

Continue Reading →

ŞİİR BİÇİM Mİ ANLATI MI? /METİN CENGİZ

Şiir neyi anlatır? Şiirde konu şiirin kendisi için bir araç mıdır? Yoksa şiir yalnızca şiir midir? Bu tür sorular, dünya şiir tarihinde, özellikle de 1900’lü yıllardan sonra yoğunlukla tartışılmış konulardır. Ancak, dikkat edilirse şiire ilişkin bu tür tartışmalarda, şiirin kendisi her durumda önde tutulmuştur. Yani önemli olan şiirin kendisidir. Günümüzde ise şiirin arkasında şiirin özünü (temasını) oluşturan şair dursa da, şiirin bir biçim olduğu savunulur genellikle. Çünkü şiir ancak bir biçimle–konu, tema ne olursa olsun- vücut bulduğunda şiir olmaktadır. Ülkemiz şiirinde konuyu ele alırsak... Bizde sorun, biçim mi öz mü önce gelir tartışması şeklinde (bu ilkel bakış) ısıtılıp ısıtılıp gündeme...

Continue Reading →

SÖYLEV/ METİN CENGİZ

SÖYLEV   Bak diyorsun, nasıl da yalan söylüyorlar: Bayrağın kırmızısı utanıyor onlar konuşurken. Yüreğimizden yurdumuza uzayan merdivenlerin Basamakları dayanmıyor artık bu yalanlara. Millet diyorlar illet kalıyor ellerinde. Muhammet aşkına yemin ediyorlar, Muhammet aşkının dili tutuluyor. Dinin buğdayını öğütüp müjdeler veriyorlar, Çatısı kırılıyor dinin direği yok oluyor, Beyaz bayraklarından kan damlıyor uluların.   Geceleri riyasız uyumak istiyoruz. Kuşların uykusunu paylaşmak istiyoruz. Yoksuluz, aşkın anlaşılmaz dilini anlamak istiyoruz. Ihlamur koksun istiyoruz zaman. Çocuklarımıza zamanı lekesiz teslim edelim istiyoruz. Düşlerimizin hançerlerini kınına sokmak için, Sabah yiyeceğimiz ekmek içeceğimiz su olsun kadınlarımız, Bir bayram yerine çevirelim yoksulluğu. Bütün bunları biliyor ve istiyoruz, Ama onlar...

Continue Reading →

BÜYÜK ŞİİR NEDİR NE DEĞİLDİR?/METİN CENGİZ

  Şiirimizde tartışılan, merak edilen bir konu da ‘Büyük Şiir’ dir. Şairler kuşkusuz soruna kendi poetikaları açısından baktıklarından konu hakkında herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir düşünceye ulaşmak güç. Kimine göre bize yeni bir ufuk açan şiir büyük şiirdir, kimine göre duygu dünyamızı alt üst eden şiir. Bazılarına göre de insanı sarıp sarmalayan, günlük yaşantımızda sık sık karşılaştığımız sorunları ele alan, pratik olarak yararı da dokunan şiirdir büyük şiir. Öyleleri, örneğin bir aşk şiirini, işlevleri açısından büyük şiire örnek gösterirler. Öyle ya, sevgilisine deniz kenarında bir şiirden dizeler kim okumamıştır ki? Büyük şiir daha nasıl olur? Dikkat edilirse büyük şiir nedir...

Continue Reading →

ŞİİR DİLİ, KAPALILIK VE… /METİN CENGİZ

Yaşadığımız şu günlerde, gün geçmiyor ki şiirin geldiği yer, oluşumu, varsa yeni dilsel değeri ve deneyimi sorgulanmasın. Entelektüel olarak hazır olsun olmasın, yeterli olsun olmasın, çok sayıda insan bugün şiire bulaşmış durumda. Özellikle, şiirde imge avcılığının, hayattan kopuk, hayatta karşılığını bulamayan yığma dizelerle bezeli söyleyiş biçeminin öne çıktığı günümüzde, şiir yazmanın kolay bir iş haline geldiğinin görülmesi (!) üzerine, şiir yazan sayısında nicelik olarak bir hayli artış görüldü. Eh, fena şeyler yazılmıyor da değil. Dize avcılığı bu, kolay mı? Hatta öyle ki, bazen sürekli oturduğum mekanda benimle bir araya gelen kimi gençler konuşurlarken şiirin bütününe bakmadan “Ben şu dizeyi sevdim....

Continue Reading →