2016

YAŞADIĞIMIZ GÜNLER/ METİN CENGİZ

YAŞADIĞIMIZ GÜNLER   İyi günler yaşamıyoruz Gençlerimizin güneşi batıyor bir bir Çoluk çocuk kadın ve yaşlı Ölümün müziğini dinliyoruz Ve yudumluyoruz susamışçasına Sunduğu şarabı   İyi günler yaşamıyoruz Günler yol alan tren gibi karanlık bir vadide Hiçbir kesinliği yok bu gidişin Hiçbir anısı yok bu yolun   İyi günler yaşamıyoruz Acı anılar dağ gibi birikiyor   İyi günler yaşamıyoruz Artık onar onar ölüyoruz Bir bomba patlıyor aramızda Barış ve kardeşlik için diyorlar Böyle bir bomba patlıyor içimizde ***   Allah büyüktür, Allah büyüktür, Nicedir sırtımızda kambur gibi Devlet ve ölüm Bu iki hece

Continue Reading →

SİVAS İKİ TEMMUZ/ METİN CENGİZ

SİVAS BİR MİLATTIR   Kültürde Sivas’ta 37 kişinin katliamı bir arzunun gerçekleştirilmesiydi. Arzu mekanizmasının kıyama dönüştürülmesi. Aslında gösteri ve şov zinciri tüm iletişim ağlarında, sorgulanmaya bile mahal kalmadan, söylem olarak ortaya çıktı. Hem de tüm hakiki çehresiyle. Artık Türk tipi lâik devletten söz etmek bile olanaksız. Bu tarih otokratik devletin gerçekleşmeye başlangıç miladı da olmuştur. Çünkü devletin tek meşru tabanı, öldürme hakkı verdiği bu kesimdi (!) Meşruiyetini böylesi olayları devam ettirerek sağlamaya çalışması da bunu ispatlıyor. Sivas’ta yakılan gerçek insanlarla insan figürü de bir defa daha katledildi. Bir defa daha, çünkü o gün orada geçmiş tarih ortadan tüm içeriğiyle kalktı....

Continue Reading →

Revue Ayna’da Sonbahar Haberleri/http://revueayna.com/actualites/

Sonbahar haberleri Uzun bir aradan sonra Ayna dergisiyle tekrar ilgilenmeye vakit bulabildim ve iki güzel haberle başlamak istiyorum. Birincisi, çevirisi kendim tarafımdan yapılan Müesser Yeniay’ın yeni bir şiir kitabı “Ainsi disent-ils” adıyla Fransa’da Bruno Doucey yayınevi tarafından yayınlandı. Bu çalışmayı büyük bir zevkle tamamladım. Bu yeni kitap uç siir kitabından seçilen ve daha önce hiç yayınlanmamış şiirlerinden oluşuyor. Bu şekilde okur Müesser Yeniay’ın yazım tekniklerinin, ele aldığı konuların ve duyguları ifade sekilerlinin zamanla nasıl değiştiğini ve sairin nasıl ustalaştığını fark edebilir. Müesser Yeniay’ın yazım tarzı çağdaş Türk sairlerin yazım tarzlarından ayrı ve özel bir yer kendine yaratabildi ve farkını başarıyla...

Continue Reading →

Mahire Taş

1968 yılı Elbistan doğumlu. İlkokulu Elazığ da okudu; daha sonra Ankara’da Cebeci Sağlık Meslek Lisesi’nde yatılı okudu. Liseyi bitirdiği yıl Elazığ Fırat Üniversitesi Kimya Mühendisliğini kazandı. Hemşire olarak hem gece nöbetleri tutup hastanelerde çalıştı, hem de üniversiteyi bitirmeye çalıştı. Tekirdağ'da kimya mühendisi olarak çalışmaya başladı. Yüksek lisansını Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Gıda Mühendisliği bölümünde yaptı. 22 yıllık çalışma hayatından sonra emekli oldu ve yurtdışına yerleşti. Şu an iki çocuğuyla yurtdışında-Almanya da yaşıyor. Çalışma hayatı boyunca SES (Sağlık Emekçileri Sendikası) ve TMMOB da çeşitli görevler aldı. Ve bu nedenle çeşitli soruşturmalar, tehditler, uzaklaştırmalar yaşadı. Ona göre şiir içinde sakladığı küçük kızın...

Continue Reading →

Celâl Soycan ile Söyleşi

CELAL SOYCAN’LA GÖRÜŞME… Atalay Saraç     Celal Soycan’ın Şiirden yayıncılıktan çıkan, üst başlığı “Şiir Pençe”, alt başlığı ise “Poetik Yazılar” olan kitabı üzerine bir görüşme yaptık. Kitaptaki yazılar daha önce farklı dergilerde ve ortak kitap çalışmalarında yayımlandı; ancak yazarın kendi deyişi ile “okur tarafından yeniden sınanmak” üzere kitap haline getirildi. Kitabın düşündürdükleri, oluşturduğu sorular ve tartışmalar üzerinden görüşmemizi yaptık. Atalay Saraç: “Sınanmak” pek de yaygın bir kültür değil bizim edebiyatımızda; ayrıca en son sınanacak yazarlardan birisiniz bu konuda. Neye dikkat çekmek istediniz bu sözcükle? Celal Soycan: Dil’in kullanıcı özneye en yakın kötülüğü, kavramlar ve kelimeler üzerinden düşünceyi dondurmasıdır. Elbette...

Continue Reading →

Ogün Kaymak ile Söyleşi

OGÜN KAYMAK’la    Söyleşi   “Kapısız kentler vaat ettim size.” Ogün Kaymak Kendi tabiriyle, Nur ve İnci’nin babası Ogün Kaymak, İstanbul Tıp Fakültesi mezunu ve tıbbi görüntüleme uzmanı. İlk şiir çalışmaları 1984 yılında başlamakla birlikte, şiir serüveni Son Kişot dergisinde başladı. Şiirlerini; Parantez Kuşağı, Henüz, Kırık Dans, Rüzgâr Alfabesi (Beş kitaplık şiir seti), Gayb Suyu, Düş/Görümlüğü, Günerken, Bu Bir Sır Değil!, Her Şey Dün Oldu, Okunaklı Harfler, Bas ve Ben, Altını Çiz Üstünü Ört adı altında çeşitli  kitaplaştırdı. Pek çok dergide yazı ve söyleşileri çıkan Kaymak, halen Mersin’de yaşamakta ve şiir çalışmalarının yanı sıra Mersin’de, Celâl Soycan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Sanatta Düşünsel...

Continue Reading →

Selenay Kübra Koçer

13 Temmuz 1994 yılında Kadıköy'de doğdu. İlk ve orta öğretimini Kocaeli-Darıca'da tamamladı. Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi'nde Gastronomi eğitimi aldı. İlkokul yıllarından beri şiire ilgi duydu, Kocaeli Belediyesi'nin düzenlemiş olduğu "Çevre" konulu şiir yarışmasında birincilik ödülü kazandı. İlk kitabı -İlk Ayrılık- ile Şiirden Şiir Ödülü 2016 ve Attilâ İlhan İlk Şiir Kitabı Vakıf Ödülü’nü kazandı. Ardından ikinci kitabı olan -Göç Yolları -2018 yılında 2018  yayımlandı.

Continue Reading →

Şiirden Yayıncılık 35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarında (TÜYAP)

Şiirden Yayıncılık 12-20 Kasım tarihleri arasında, TÜYAP'ın Beylikdüzü'ndeki fuar alanında, 4. salonda okurlarıyla buluşacak. Yayınevi fuarda yaklaşık 200'e varan kitap ve 37 sayıya ulaşan Şiirden Dergisi ile katılacak. Katılımcı yazar/şairler soyadı sırasıyla şöyle: Sina Akyol (14.11.2016, 13-19/ 16.11.2016, 13-19) Anıl Cihan (19.11.2016,13-17) Metin Cengiz  (12.11.2016,13-19/13.11.2016,13-19) Berdar Doğan (13.11.2016,13-19/ 20.11.2016,13-16) Ali Rıza Gelirli (17.11.2016,13-19) Muzaffer Kale (15.11.2016,13-19) Emel Kılıç, (12-11-2016, 16-19) Selenay Kübra Koçer (18.11.2016,14-19) Yavuz Özdem (14.11.2016,13-19) Kader Sevinç (12.11.2016, 14-19/ 13.11.2016, 14-19) Mahire Taş (17.11.2016,14-19) Başak Tuncel (20.11.2016, 13-19) Müesser Yeniay (12.11.2016, 14-19) Cafer Yıldırım (16.11.2016,14-19)     Okuyucular yazar ve şairlerimizle parantez içinde belirtilen gün ve saatlerde buluşup...

Continue Reading →

ŞİİRİ MEŞGUL EDEN KONULAR/ METİN CENGİZ (Varlık, Şubat 2001)

Enver Ercan geçenlerde, sırasıyla Metin Celal ile Abdülkadir Budak’ın daha önce farklı başlıklarla uzunca süre,  Sina Akyol’un ise artık son vereceği ve son bir yıldır yazdığı köşede, benim yazmamı teklif edince, Varlık’ta yeniden düzenli aralıklarla yazma fırsatını da bulmuş oldum. Böylece, kendimce kafamı kurcalayan sorunları kaleme alabilecektim. Böyle durumlarda nelerin yazılması gerektiği ya zamana, zamanın getirdiği sorunlara ayırarak güncel takip edilir, ya da daha planlı davranılarak başka bir şey yapılır. Bu başka şeyin ne olduğunu tam bilmediğim için de, içinde yer aldığım, çıkan dergilerden ulaşabildiğim kadarıyla takip etmeye çalıştığım ve yazılar yazıp üzerine düşündüğüm Türk şiirinde nelerin tartışıldığını, şairleri, eleştirmenleri...

Continue Reading →

Ali İsmail Korkmaz

ALİ İSMAİL KORKMAZ   Eskişehir sulanan bir tohum gibi göğermiş Şarkılarla türkülerle yunuyoruz yüzümüzü Göğüme sığmıyor artık sevincim Sanki yabancı bir dilde kendimi tanıyorum Sokak lambaları yüreğimde yanıyor sanki   Kanal boyunca geziyorum geceleyin Gezgin bir kuyruklu yıldız gibi Bir tekne olmak geçiyor içimden Mavi sularda zar zor ilerleyen     Karşıdan ölümüm el sallıyormuş bu yaşta Bu yaşta linç edilecekmişim Tanrılar kan istiyormuş ben kurbanmışım Bu yaşta nerden bilirim   Beni dar bir sokakta öldürdüler Taş tahta sopa öldürdüler Gecenin bile elini eteğini çektiği yerde Gençliğimi öldürdüler düşlerimi öldürdüler Metin Cengiz  

Continue Reading →