türküsü bitti ardıç kuşunun
mermere oyulmuş o resim soldu. artık
kızıl ağaçlar öpüp durur aynı rengi
aynı kokuyu yayar eriyen kanatlar.
şimdi yine sokaklardasın… uysal, uyumlu
bir kedi gibi adımlarsın kaldırımları
günlerin kutular gibi rüzgârda, kağıt mendil:
iğnenden iplik bile geçmez, aynan yansıtmaz bile yüzünü
derinde yılan yarası sanki bir ağaç gibi işler.
uyur
uyanır su… sözlerin gömlek gibi eskir.
nereye dönsen orda bir hayalet bekleşir.
sahtiyan bir uykuda olur en aykırı karanfil
ve gecenin o yorgun gözleri
soğukta kalmış köpek gibi titreşir.
işte böyle sevgilim, bu şiir burda kendini noktalar
ama yağar daha üstümüze o bunaltan kar.
Bu şiir İpek’a (1. baskı, Ekim 1993; 2. baskı, Toplu Şiirler 1 ile Eylül 2008; 3. baskı, Toplu Şiirler ile Şubat 2015) adlı kitabımda yer aldı. İlk bir dergide yayımlandı mı? Bilmiyorum. O dönem yaşadığımız günlerin verdiği sıkıntı, özgürlüklerin kısıtlanması, baskıların artması.. bütün bunların yazdırdığı bir şiir…