Uzaklaşıp giden görüntün
Anılar gibi kayboluyor
Sanki ardından sallanan bir el
“Gel,” diyor sana, “gitme, gel”
Rüzgâr da gittiğin yoldan esiyor
Erken iniyor ovaya gece
Patlıyor yalnızlığın tohumu
Biçimler gölgeler hepsi içimde
Sen de anıyor musun eski günleri?
Bir yudum suya benziyor uzaklar
Düşlerin bataklığı derin
İnsan ölmeden gömülüyor
Her şey sönmüş bir lamba gibi karanlıkta
Bu şiiri sana sunuyorum, merhamet
Kalbimin üstünden bu taşı kaldır
Bu taş ölümden bile ağır
23.02.2017, Yakacık