25 %

Şiirden Sayı 37

 80,00  60,00

About The Author

Şiirden

Şiirden

Eylül-Ekim 2016

Şiirden Dergisinin 37. sayısında 1. dosya Yusuf Alper editörlüğünde “Şiir ve psikodinamik açıdan şair”. Dosya konusunu Celâl Soycan ve Yusuf Alper yazdılar. İkinci dosya Celâl Soycan şiiri üstüne. Dosya konusuyla ilgili yazılar Yavuz Özdem,  Müesser Yeniay ve Ruhsan İskifoğlu’na ait; Anıl Cihan ise şairle bir röportaj ile dosyada her zamanki yerini aldı. Celâl Soycan’ın bir yılı aşkın süredir başlattığı Sokak Yazılar’ının bu sayıdaki konusu “Bilgiden Şiire Gece Yolculuğu”. Bu sayıda şair üzerinden şiir 1. dosyada ele alınırken Sokak Yazıları’nda aynı konu şiirin neliğine ilişkin açımlanmaya çalışıldı. Bu sayıda okuyucu Müesser Yeniay’ın Fransa’da Edition Bruno Doucey tarafından “Ainsi disent-ils…” adıyla yayımlanan kitabında önsöz olarak yer alan Michel Ménassé’nin Metin Cengiz tarafından çevrilen “Bir Kemençenin Sızlayan İniltisi” adlı yazısını okuyabilecek.

Derginin bu sayısında soyadı sırasıyla Yusuf Alper, Metin Cengiz, Salih Bolat, Muzaffer Kale, Pelin Batu, Emel Kaya, Müesser Yeniay, Erol Tufan’ın şiirlerinin yanısıra;Kuei-Shien Lee, Ion Deaconescu, Mikhail Sinelnikov, Claire Joysmith, Markus Hediger, Chris Murray, Marwan Ali, Fahredin Shehu’nun Yeliz Altunel, Metin Cengiz, Müesser Yeniay ve Metin İzeti tarafından çevrilen şiirleri yer alıyor.

 

EDİTÖRDEN

Şiirin neliği hakkında yazılan kuramsal yazılarda şiirin anlam, çağrışım, imge olarak etkisi üzerinden yaklaşımlar daha çok öne çıkıyor. Şiirin uzak çevre (sıradan) ve yakın çevre (eleştirmen, kuramcı, diğer şairler vb..) okuyucu üzerinde hatta daha çok da şairin kendisi üstünde bıraktığı etki tanımlama konusunda da belirleyici oluyor. “Şiir muhaliftir”, “şiir devrimcidir”, “şiir asidir” ve benzeri tanımlamalar hep bu etki üstünden yapılan benzetmelerdir. Hatta kimileri hızını alamayıp mal bulmuş Mağribî gibi kelime oyunları yaparak “a(e)şkıya şiir” gibi kavramlaştırmalara gitse de bunlar sadece gülümsetmiştir. Bu tür zekice yaklaşımlar konu üstünde gereğince durmamaktan, okumamaktan kaynaklıdır zira. Açık konuşmak gerekirse, Ece Ayhan’ın cömertçe kullandığı “sıkı şiir (hérmetique)”, “sivil şiir – yani fr. civil’den ‘yurttaşlar arası’, ‘medeni’, ‘başıbozuk’, ‘dinsel törensiz’ bir şiir ve bir de bunun karşıtı olan bir şiir ayrımı varmış gibi” kullanılan tanımlar da şiirin anlamsal etkisi üzerinden yapılmış tanımlardır. “Sıkı şiir’ vurgulaması şiirin yapısı üzerinden yapılmış gibi dursa da anlam etkisi üstünden yapıldığı açık. Bu tanımın anlama, mesaja, iletiye, derin yapıya erişme konusunda çekilen güçlükle ilgili bir tanım olduğu tartışmaya bile gerek göstermeyecek denli açık. 19. yüzyılda kullanılan “felsefi şiir”, “organik şiir” gibi dönemi geçmiş tanımlamalar da sözünü ettiğimiz anlama ilişkin tanımlamaların kapsamındadır. Günümüzde ise çağdaş kuramcılar, şiir üstüne düşünenler daha çok şiirin yapısı ve dili üzerinden tanımlamalarla şiirin neliğine ilişkin gerçekten açımlayıcı ve isabetli çözümlemeler yapmışlar, şiiri anlamamıza kolaylık sağlamışlardır. Bizde ise şiir üstüne yazanların bir ikisi hariç halen daha konu yukarıda izah ettiğimiz biçimde ele alınmaktadır. Kısaca halen daha işimiz çok ve görünüşe bakılırsa üniversiteler de bu konuda boşa kürek çekerek zamanı geçmiş düşünceleri beslemekten bir adım öteye geçemiyor. Retorik üreten bir şiirin sürekli ortada dolaşmasının bir sebebi de bu. Gençlerin düştüğü tuzağın sebebi de.

Bu sayının “Şiir Belleği”nin şairi Celal Soycan. Anıl Cihan konuştu, Yavuz Özdem, Müesser Yeniay, Ruhsan İskifoğlu yazdılar. 1. Dosya konusunda ise Celâl Soycan ile Yusuf Alper konuyu derinlemesine ele aldılar. Gelecek sa­yının konusu ise “Şiir çevirisi”