Şiirden Dergisinin 91. sayısı da çıktı.  Bu sayıda Kanadalı şair Louise Dupré’nin sorduğumuz sorulara içtenlikli yanıtı gelince, sona erdiğini ilan ettiğimiz Yabancı Şairlerle Poetik Söyleşiler bu sayı da sürmüş oldu. Metin Cengiz “Şiir Kitapları Arasında” yazı serisinde Kıbrıslı şair Ruhsan İskifoğlu’nun şiirine değiniyor. Celâl Soycan“Poetik Notlar 16”da şiir üzerine “Artan bilgi birikimi, sınırsız cehaletimize işaret ediyor” gibi ilginç saptamalarda bulunuyor.

Bu sayının şiir dosyası Orhan Alkaya şiiri. Şimdilik kaydıyla son kitabı Pare odağında Metin Cengiz ve Halim Şafak yazdılar Orhan Alkaya şiirini.

Son olarak bu sayıda, Türk şiirinde değerli işlevleri olabilecek, sosyal medyada duyurusunu yaptığımız Şiirden Değerlendirme Tüzüğü en son sayfada duyuru olarak yayımlandı.

Bu sayıda çevirmenleriyle birlikte dünya şairleri:  Rainer Maria Rilke, Serkan Doğan, Martin Heidegger, Cemal Sakallı, Dylan Thomas, Ivan Malinovski, Hüseyin Ünlü, Reza Berahani, Turgut Say, Jose Manuel De Vasconcelos, Metin Cengiz, Elena Ilıana Popescu, Theodora Doni, Milo De Angelis, Tahar Bekri, Claudio Pozzani, Ümit İnatçı, Emmanuelle Malhappe, Jasmina Salija, Sophia Jamali Souphi, Dosya: Orhan Alkaya Şiiri: Metin Cengiz, Halim Şafak, Orhan Alkaya, Şiir Kitapları Arasında/Metin Cengiz:Ruhsan İskifoğlu Şiiri, Zeki Ali, Metin Cengiz, Zeynel Çok, Tamer Öncül, Turgay Kantürk,  Hilmi Haşal, Cafer Yıldırım, İlhan Kemal, M. Mahzun Doğan, Senem Gökel, Müesser Yeniay, Dünya şairleriyle Poetik Söyleşi: Kanadalı şair Louise Dupré, Saffet Eren, Atnan Başkesen, B. Kenan Kocatürk, Cansu Aydın, Serkan Doğan, Şiir Notları/ Celâl Soycan, Veysel Erol, Mesrur Sabahoğlu,  Şahin Çınar, Kaan Ramazan Cakalı, Erdinç Küçük, Sadiye Ada, Denemeler/Metin Cengiz, Şiirden Değerlendirme Tüzüğü.

***

EDİTÖRDEN

Bireyin Ölümü ve Şiir

Monadın/Tanrının ölümü, süreç içinde modern zamanların umudu ve gelecek  için bir çeşit güvence olan bireyi de tahtından etti. Hatta bırakın kendine ayrılan bu görkemli yeri, onu albenili ama içi boş değerlerin palyaçosu haline getirdi. Birey artık uçlarda oynuyor, topluma, insana sırtını dönmüş, anlaşılmaz sözler eden, sivri laflar söyleyen, içi boş ama yaldızlı cümleler kuran gösteri dünyasının yaman bir oyuncusu. Arasıra küfür eden, her şeye karşı (sana, bana, çarşıya…) bir dolu sözü olan, sürekli konuşan, sarhoş, bazen de tam bir suskunluğa gömülüp dervişlik rolü üstlenen, tam da Kapitalist sistemin aradığı bir tip. Bütün bu özellikleri ona gününü kurtaracağı maddi kazançlar da sağlıyor. Modern köle haline getirilmiş sağır, dilsiz, beyinsiz yığınlar tarafından çok derin olarak görülen bu tipler özellikle de sanal dünyayla birlikte mantar gibi çoğaldı. Güzelliğini, gevezeliğini hayranlığa çeviren bu tipler monadın tabutu üstünde cirit atarken bireyin kefenine kopmaz iplikle sağlam dikişler atmakta. Bu içi boş soytarılarla yarışan bir de kavuğunu görmekten yoksun şairler, yazarlar, “sanatçı” olarak olumlanmış palyaçolar var ki bunlar tam kımıl zararlısı. Dün karşı çıktığımız her şeyin devamında elleri olan “dal” kavuklar bunlar.

Bu esas oğlanlar, cici kızlar kendilerini satışa çıkardıklarının ayrımında bile değiller. Hatta bu satışı paraya çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Artlarına bırakmıyorlar zira artları da bu satışın etkin öğesi. Bireyin görüntüsü bu. Bazen de elinde sazı, barlarda türkü söyleyip şiir okuyor. Belediye salonlarında vatandaşın vergisine bir iki şiirle konuyor, görünür olmanın yollarını bularak (köşe yazarlığı, şiir atölyesi hocalığı, TV sunuculuğu vb…) hiçbir üretimde bulunmadan asalak yaşıyor. Onların amentüsü günü savmak için benzerleriyle (rakip) yarış (rekabet).

Diğer yandan toplumlar dilsizleştirildi, lider kültüne bağlı yığınlar yaratıldı. Uygun inançlar/ideolojiler ardında topluca boş hayaller kurmak en temel özellik. Sol da bu hayaller içinde kulaç atıyor uzun zamandır. Devrim hayali çekici, derin, öğütücü bir çukur. Bu çukur solda devrim, sağda din uğruna ölen “şehirlerle” dolu.

Hak, hukuk arayışı Ankara’dan İstanbul’a yapılan boş ve kof yürüyüşü andırıyor. Görüntüyü dev aynalara yansıt, gerisi günümüzün faşo-kapitalizmine teslim. İsyan? Gösteri, yürüyüş… Salt görüntü.

Şiir arada bir havlarsa kulak ver.

♫♫♫

Celâl Soycan şiir üzerine yazmaya devam ediyor.  Dosya: Orhan Alkaya şiiri, Metin Cengiz, Halim Şafak yazdılar. Metin Cengiz “Şiir Kitapları Arasında” yazısında Ruhsan İskifoğlu şiirini ele alıyor. Bu sayıda Louise Dupré (Kanada) ile “dünya şairleriyle poetik konuşma” sona erdi.