Mayıs – Haziran 2013
Sıcak günler yaşıyoruz. “Ayaklar baş olmak” sevdasında olmasalar da, daha çok demokrasi ve özgürlük istiyor, demokratik hak ve özgürlüklerin ekmek ve su kadar değerli olduğunun bilinciyle sokağa dökülüyor. İşte Yunanistan, İşte Brezilya, İşte Mısır ve işte güzel ülkemiz. Olaylar durdurulamıyor, yüzlerce yaralı, ölü. Brezilya’da vaatler veriliyor, Mısır’da Mursi gitti ve ordu onun görevini üstlendi, bize göre de halk Mursi’yi iktidardan indirdi, ordu kurtardı. Ülkemizde ise sokağa inen halk bekleyişte gözükürken, iktidar, hükümet halkın sesini dinleyeceğine polisiye tedbirleri arttırıyor, sokağa dökülenleri medyasıyla, sözde münevver aydınıyla karalamak için elinden geleni yapıyor. Dezenformasyonla çarpıtmak ve cadı avına dönüştürülen tutuklamalar iktidarın ve hükümetin başvurduğu temel taktikler. Polis eski cuntacı ordunun yerini almış gözüküyor. Ordu ise yedekte tutuluyor gözüküyor. Kısaca şimdiki iktidar ve hükümet kendi derin devletini oluşturarak eski ceberrut, zorba devletin yerini aldı. Gelecek günler demokrasi için hiç de kolay olmayacağa benziyor.
***
Şair, çevirmen, grafikçi Sait Maden’i yitirdik. Şiir yazmaya onüçünde, Fransızcadan çevirilere onsekizinde başlayan, Baudelaire’den ‘Moesta et Errabunda’ çevirisiyle Varlık dergisinin bir yarışmasını kazanan Maden, Gabriel Garcia Lorca’yı anadilinden çevirebilmek için İspanyolca öğrenmiş, Baudelaire’in ‘Kötülük Çiçekleri’, Lorca’nın bütün şiirleri, Neruda, Aragon, Paz, Mayakovski, Eluard, Saint-John Perse’den seçme şiirlerini çevirmiş, şiire katkıları olan değerli bir şairdi.
***
Bu sayıda “Çağdaş Lirik Şiir” ve “Gezi Parkı” adıyla iki dosya hazırladık. İlki halen üzerinde yeterince anlaşamadığımızı gördüğümüz, ülkemizde pek de düşünülüp yayımlanmamış bir konu. İlgili gelen yazılar olursa yayımlamaya hazırız. İkincisi ise daha çok güncel olaylara ilişkin bir konu. Gezi Parkı olayları dolayısıyla daha çok “şiir ve muhalefet” sorunu üzerinden konuyu farklı düşüncelerden şairlere sorduk. Bu sebeple biriken yazılarımızı ve Metin Cengiz’in “Şiir Kitapları Arasında” adlı bölümde Ebubekir Eroğlu ve Şükrü Erbaş üzerine yazdığı yazıları bu sayıda yayımlayamıyoruz. 19. sayıda birlikte olmak umuduyla.