Aşk.. doğa.. ölüm.. ayrılık.. gibi ‘klasik izlekler’in yanına, her kitabında hayatı, o hayatın içindeki insanı –küçük insanı- sözün kısası, ‘toplumsal olan’ı koymayı ihmal etmedi Oğuz Tümbaş.
Hayli ilginç ve üstünde önemle durulması gerektiğine inandığım bir nokta daha: Kimi şairlerimizin hemen hiç kullanmadığı bazı kelimeler onun pek çok şiirinde alabildiğine yakışıklı ve alımlı bir biçimde geçtiğine göre, kendine özgü bir şiir ‘sözlükçesi’ne ulaşmayı da başardı Tümbaş, öyle anlaşılıyor; bunun açık ve seçik olarak belirtilmesinde yarar var.
“Hadi ben şiire gideyim,
şiirgillere
nigâr teyzelere gider gibi”
İşte Oğuz Tümbaş’ın –kendine özgü bir şiir sözlükçesine ulaşmasının da ötesinde- ulaştığı, ulaşabildiği yepyeni
bir sahicilik ve dinginlik. Bu dinginlik, en çok, yeni kitabının (bu kitabın demek istedim) adında gösteriyor kendini: Dünyanın en zor işlerinden biri olan ‘kitaba ad koyma işi’nin üstesinden –bu dinginlik sayesinde- mükemmelen gelmiş, gelebilmiş şairimiz; “Dingin Sözler Avlusu” adını taşıyan kitabı, onca yılın hatırına elbet değil, ulaştığı ‘sahicilik’ten dolayı, sevinçle okudum ve Oğuz Tümbaş’ı bir kez daha kutladım.
Sina Akyol
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.