Doğu ve Batı düşünce süreçlerinin ayrım hattında bir filozofun imlediği bir dünyadır Özdem’inki; alandaki ilişkilerin iç bağlantılarına odaklanarak geçişlerle, dönüşlerle örülen bir yeryüzü tasarımı. Şiirin tam da bu zorunlulukla yazıldığını, dilin buradan uçlara sürüldüğünü söylemek bile fazla:
Geçmişe uyursun kendi / içinde bütün sevdaları / emip uyursun. Tuzun / fazlası, krallar, elçiler iki nehir / arasında seninle uyur. / senin etin uzun ömürlere / zamanın diyetidir. Uzun / ömürler uyur. Uyusun.
Düşünsellikteki bu geniş ve derin bütünlük, tüm kitapta temel bir poetik hattır. Varlığa ilişkin tüm bilinç buradan dil’e akar: Akar iki kan, iki görkem / boyu gövdemizden: / Biri utkunun kanı ağır, / kesin bozgunun kanı öteki. Zorunluluğu doğayla ilintileyen Kant’çı felsefe, Yavuz Özdem şiirinin kat yerlerinde okunur.
Celal Soycan, İle Dergisi, Temmuz-Ağustos, 2006