Anadolu’nun engin sözlü geleneğinin hızlı şehirleşme sürecinde söylenenin aksine kaybolmak yerine değişerek devam ettiği insani bilimler açısından bilinen bir olgu. Şiirde bunun izlerini sürmek zor olsa da olanaksız değil. Esma Özlen büyük şehirlerde yaşayan, felsefe öğrenimi gören, fanzin çıkaran, okuyup öğrenen genç bir şair olarak kendinden bir önceki kuşağın şiirinden etkilerle değişerek yaşayan kadim Anadolu kültürünün bir bireşimi olan şiir yazıyor. Kültürümüzün zenginliğini, yaşayan mevcut şiirimizin gücünü ve gençlerin kendi kültürleriyle barışık olduklarını göstermesi bağlamında bu poetik bakış ve duruş değerlidir. Bu özelliklerini aşağıdaki kısa şiirinde görmek mümkün. Böylesi kadim kültüre, sözlü ve yazılı geleneğe yaslanan modern terkipli şiirin geleceğini merak etmemek olanaksız.
Yara
hangi yola gitsem ucu yok
yolların çakılı kumu akıp gitmiş
taşan bir dere gibi içim
sığmıyor bendine
çakılı kumu dağılmış yol gibi
habire kanıyor
mırıldanıyorum kendi kendime
herkesin vardır bir yarası içinde işleyen