Metin’in şiirlerini tanıdığımdan beri dergilerde okuyor, izliyordum. Benim öznel görüşüme göre bu şiirin çarpıcılığı yaşantısına dayanmasındandır. Devrimci bir geçmişi, iki yıllık bir cezaevi konukluğu var yaşamında. Büyük laf etmiş olmayayım ama şiir yazanlar orada bir süre yattıktan sonra şair oluyorlar.
Arif Damar
…
Metin Cengiz şiiri, 12 Eylül darbesinin ardından gelen gerilimli bir zamanın ürünüdür. O günlerin kültürel/yazınsal ve şiirsel ortamı, hem siyasal baskı koşullarına direniş olanaklarını arıyor hem de bu baskı sonucunda egemen konuma gelmiş bulunan soyut ve bireyci eğilimleri ötelemeye çalışıyordu. 80 Kuşağı bir ikilemle karşılaşmıştı: Bir yandan özgürlük istekleri dolayısıyla siyasal ve önceki yıllarda çok eleştirilmiş olan şiirin siyasete bağımlı kılınmasına ilişkin anlayışa karşı çıktıkları için de estetik sorunla yüz yüzeydiler. (…) Metin Cengiz, o gün bugündür, mevcut telekent’in muhalifi bir birey olarak, yaşanılan baskı günlerinin anısını toplumsal bilinçaltında da canlı tutmak, yaşanan zamanın medyatik-hedonistik içeriğine tarihsellik ve sınıfsallık kazandırabilmek için çalışıp duruyor. Radikal geçmiş karşısında gösterilen unutkanlığa, bu toplumsal anamnesise imgesel ve düşlemsel düzlemde karşı çıkmayı istiyor.
Ahmet Oktay
…
Olgunluk dönemindeki bu usta şairi, çağdaş şiirin ne’liği konusunda doğrudan şiirinden izlemek genç şiir için elbette bir şanstır ve olanaktır. Türk şiir ortamının geneli ise, hemen her ciddi sorunda bu şiirdeki yönelime, yapılanmaya, dönüşüme tanıklık etmektedir. İki elin parmaklarını aşmayan sayıda şairimizle birlikte Metin Cengiz, şiirimizde zaman zaman bıktırıcı sınırlara dayanan tartışmalardan uzak, çağdaş evrensel şiirle hiza-istikamet arayan her şair için kerteriz olmayı sürdürmektedir.
Celal Soycan
…
Metin Cengiz şiirlerinin yanı sıra, çevirileri ve şiir düşüncesi üstüne yazıları, tartışmalarıyla da günümüz şiirinin önemli temsilcilerindendir. Metin Cengiz’in birikimli bir şair olduğunu düşünmüşümdür hep, ve ne kadar lirik olsa da düşünce yanı ağır basan bir şiiri vardır. (…) Kendini kolayca ele vermeyen, ama şiir sanatının iyi örneklerini sergileyen şiirler yazıyor ve hepsinin arkasında Metin’in o düzyazılarında da gördüğümüz, yoğun bir düşünce sarmalının sonucu olan, süzülmüş bir anlayış duruyor.
Haydar Ergülen
…
Metin Cengiz, baştan beri, ulusalcı bir duyarlığı dışlayan, ama o denli de gelenekle köprüler kurmaktan vazgeçmeyen, Türkiyeli bir şiir yazma çabasında. Cengiz’in bugün ulaştığı şiir düzlemini kategorileştirmek, bir akıma bağlamak zor. Yazdığı modern bir şiir. Ancak, bu şiirin kökleri Türk ve Dünya şiirinden gelmekte. Divan ve halk şiiri onun esin perileri. Kendine özgü bir Anadolu ve Ortadoğulu kaynağı; Toplumsalcı bir kimlikten hiç uzak durmayan, ama aynı oranda da bu kimliği bozan, parçalayan ve yeniden inşa etmeye çalışan bir estetik arayışının izini sürdüğü anlaşılıyor.
Orhan Kahyaoğlu