30 %

Kişisel Antoloji

ISBN: 978-605-4825-48-6

 160,00  112,00

50 adet stokta

Kategoriler: ,

Book Details

Sayfa

56

About The Author

Sina Akyol

Sina Akyol

1950 yılında Ankara'da doğdu. Gazetecilik ve Halkla İliş-kiler Yüksek Okulu'nu bitirdi. Reklam yazarlığı yaptı, TRT İzmir Radyosu'nda yapımcı olarak çalıştı; klasik batı müziği programları hazırladı.
Şiirsel ifadeleri şaşılacak kadar az sözcükle ver-meyi başardığı; tutumlu sözcük kullanımının yanı sıra çok katmanlı bir söz dizimi ürettiği; çok ekonomik, özel bir dile sahip olduğu ileri sürüldü.
Şiirleri İngilizce, Fransızca, Danca, Bulgarca, Ro-mence, Yunanca, Litvanyaca, İtalyanca ve İspanyolcaya çevrildi.
On şiiri piyano ve soprano için, on şiiri ise piyano ve bariton için, Ali Hoca tarafından, "lied" formunda bestelendi.
Şiir kitapları: Su Tadında (1980), Lokmalna Geçen Şen Günlerim (1982), Haytalarla Hatmiler (1990), Ayda Tümör İzleri (1994), Avluda (1996), Meğer Söz Gümüş (1996), İkindi Kitabı (1999), Belki Çiçek Dağına/ Toplu Şiirler (1999), Olmanın Halleri (2002), Meğer Söz Bakır (2006), Yetinmek Sevindirir/ Seçme Şiirler (2007), VadedimVeylaya (2011), Sal-yangoz İlmi (2014).
Deneme Kitabı: Düzyazdım (2012)
Almış olduğu ödüller: Halil Kocagöz 1995 Şiir Ödülü, Yunus Nadi 1996 Şiir Ödülü, Altın Portakal 1997 Şiir Ödülü: İkincilik, Cemal Süreya 1997 Şiir Ödülü, Behçet Necatigil 200 Şiir Ödülü.

ATEŞİ HARLATMAK

Buzdan saçaklar!..
Üşümeyesin diye,
tenim teninle!

Masalda mıyız,
yoksa Şubat mı yalan?
Hâlâ çıplağız.

***
Böyle vuran kim
kapının kanadına?
Hırçın rüzgâr mı?

-Avcı mı yoksa?
Kar yolları kesmişken
çıkıp gelen kim?

Hayatın onca içinden konuşmasına karşın, Sina Akyol’un şiir dili reel hayatın dayattığı “normallik”e saldırıdır; başka bir deyişle normal olanın saldırılarına karşı bir “duruş”tur. Şiir dilinde önceleme (foregrounding), koşutluk (parallelism), yineleme (repetition), sapma (deviation) gibi sözbilimsel biçimleri sıklıkla kullanarak dil içinde başka/ alternatif bir dil yaratır. Özellikle yinelemeler ve sapmalar çok dikkat çekicidir. (…) Akyol, sözcüklerin anlam alanlarının birbirine geçmesi ve sözcük seçme sınırlarının zorlanmasıyla meydana gelen sapmaları, gündelik hayatın sözcüklerinin başka bir çevrimde yeni baştan düzenlenmesini, farklı bir terbiyeden geçirilmesini sağlamak için işe koşar. İnsan, hayvan ve nesneler için kullanılan sözcükler alışılmış bağlamlarından kopar, başka bir anlam alanında yeniden inşa edilir. Böylelikle hem sözcükler, hem de okuyucu “normal”in dışına fırlatılır; orada derin nefesler alır, “sağlıklı sular” dökünürler.
Emel Kaya