YAZILAR

İkinci Yeni: Bir Erken Doğum

Yavuz Özdem   “Şiirde ikinci yeni hâlâ aşılmadı ’ 1990’lardan günümüze kadar gündemde olan bir bir iddiadır ve gündemde tutanların büyük çoğunluğu da şiir yazanlardır. Gerçi bunların hepsi, aynı saiklerle dile getirmezler bu iddialarını. İçlerinde kendi yazdığı başarısız şiirlerin aslında önemli şiirler olduğunu öne çıkarmak isteyenler de vardır (bir çeşit vasatlar arası yarışta öne çıkma arzusu); şiir okumayla, edebiyatla ilişkisini tamamen kesmiş elemanların ‘canım pek de okunacak şiir’ yazılmıyor günümüzde deyip kendi pozisyonlarını(!) meşrulaştırmak isteyenler de vs. Bunları bir kenara koyarak diyebilirim ki İkinci Yeni’nin 2000’lerde yeniden yeniden değerlendirilmesinin (üstelik 1970’lere, 1980’lere nazaran daha sağlıklı, serinkanlı değerlendirilmesinin); genç şairler tarafından...

Continue Reading →

Celal Soycan’ın Ogün Kaymak’ın Okunaklı Harfler üstüne yazısı

Okunaksızın İmkânı: “ Okunaklı Harfler “ Celâl Soycan A/ Önce kitaptan rast gele iki alıntı: Arp solo ve ben ve artık / Istakozun su içişini seyrediyoruz-yetiyor her şey elimizden / dökülen lekeye / Boşa güneşe doğruluyoruz, ışığı ıslak A posteriori : Ey’vallah dostlar /. / Kaldırımı dar paçalı çektim altıma, yürüdüm ızgaralara / basa basa / Ayağım yalın, bazen yağar / Lâfı uzatamıyorum : Benden biri değilsiniz Ogün Kaymak’ın son kitabı Okunaklı Harfler’den aldığım bu iki örnek, poetik açıdan toplamı konuşabileceğimiz yapısal özellikler içeriyor. Bu özelliklerin şiirin yüzey yapısında ( sentaks ) örgütlenme biçimi, şairin ilk kitabından bu yana korunur....

Continue Reading →

“Okunaklı Harfler”

Ahmet Ada Ogün Kaymak’ın otuz iki şiirden oluşan, küçücük oylumlu ama derin yapısı ve derin anlamı olan bir bütün inşa ettiği yapıtı “Okunaksız Harfler”, çağdaş Türk şiirine yeni tatlar, renkler ve kokular taşıyor. Kendi kuralını kendi koyan serbest koşuk, ona kendini ve dünyayı anlamlandırma olanağı sağlamış – yeni biçimler içinde. Bir varoluş sorgulaması, naif, ince, kırılgan. Bir dil şöleni, gündelik hayata gönderen. Sözcükleri okunaklı, harfleri gibi; ne var ki işaret ettikleri şeyler, nesneler farklılaşıyor. Anlamsal çoğalma söz konusu. Bu da, modern şiirin anlamlandırma pratiği üzerine yoğunlaştığını gösteriyor. Celâl Soycan, “Bu şiirin yerleşik eleştiriyi de, ortalama okuru da zora soktuğu açıktır...

Continue Reading →

Thiziri Toumi’nin Sunumu ile Kader Laalem’in Metin Cengiz Hakkındaki Yazısı

THİZİRİ TOUMİ Dünyada araştırmacılar kuşakların iyiliği için çalışırlar. Her yerde kültür insanlarını, çok iyi işlenmiş bir metni bulmak için köşe bucak aramalarını sürdüren Kader Laalem'e ne kadar teşekkür etsek azdır. Bunların yanısıra Türkiye'den Metin Cengiz ve Fas'tan Bedevi kökenli, Facebook arkadaşı Abderahmane Bait gibi insanları bize tanıtıyor. Bu fırsattan yararlanarak Romen kadın yazar, arkadaşım Niculina Oprea Bucuresti'yi selamlıyorum. KADER LAALEM GÖNÜLLÜ YALNIZ ARAŞTIRMACILAR... Tanımı: Bir şey arayan kişi. Çıkar gözetmeden, “karşılık almadan” kültürel, bilimsel düzlemde hazine arayanlar. (Archambault, Accardo & Laouisset) Bereketli toprakta Atalardan kalma Bedevi gelenekleri Adlis'ler(kültür) için benliklerindeki gücün yeryüzüne çıktığı süreğen ve sonsuz bir kaynaktır; “tutlayet el...

Continue Reading →

Baki Ayhan T’nin Çelişkileri

Ahmet Ada Kurşunkalem dergisinde [Eylül-Ekim 2011 tarihli, sayı: 13] Gültekin Emre’nin yaptığı “Bâki Ayhan T. ile Kopuk ve Başka Şeyler Üzerine” başlıklı bir söyleşi yayımlandı. Söyleşi, Bâki Ayhan T.’nin kendi şiirine ilişkin oldukça abartılı açıklamalarını ve yanlış bilgileri içeriyor. Kopuk, modern şiir bağlamında okunduğunda, öteki kitaplarına göre geri ve birbirinden farklı [biçem birliği olmayan], yer yer düzyazı olan, iletişim dilinden [verili dilden] büsbütün kopamayan şiirlerden oluşuyor. Kısaca şair, anlam kurucu olmaktan çok, anlam iletici bir şiir üretiyor. Kendisi, söyleşilerinde, imgeye yaslanan bir şiir ürettiğini söylese de, bu gerçekle, dahası şiiriyle örtüşmüyor. Şiirinin göstergeleri doğrudan doğruya gösterilen yönünde işliyor. İmgeleri kısır,...

Continue Reading →

Metin Cengiz / Yıllıklar*

Metin Cengiz   Türk şiiri üzerine düşünmek, tartışmak artık yıllıklar düzeyine inmiş durumda. Bu nedenle de yıllıklar konusunda konuşmak oldukça güç. Ama yine de deneyeceğiz. Yıllık hazırlayan herkes nesnel olduğunu, şair seçiminde şairliğini kabul ettirmiş olanlarla gençlerden atılım yapanları, şiire yenilik getirenleri seçtiğini söylüyor. Ama şöyle bir bakıldığında, bütün nesnellik, tarafsızlık, adam kayırmama sözlerine karşın şairliğini kabul ettirmiş olanların yıl içinde görülen tartışmaların etkisinde yıllıklara alınmadığını, öznel yargılar adına öznel duyguların, kişisel ilişkilerin, çekemezliklerin, küskünlüklerin galebe çaldığını görüyoruz. Ben onun için Memet H. Doğan’ın vurgulamak istediği ‘şairlerin seçiminde nesnel (bir vasatı Türk Şiiri vasatının üstünde, şairliğini kanıtlamış; bir de yeni...

Continue Reading →

Yıllık Tartışması Bitti

Metin Cengiz Sorun Yıllık tartışması Değil, YKY Şiir Yıllığı Bir düzeltmeyle başlayayım. Bizim yıllıklara, seçkilere, antolojilere karşı bir tavrımız söz konusu değil. Hatta Baki Asiltürk (Baki Ayhan T.)'ün yıllık hazırlayamadığına göre “seçki” hazırlamasına da değil. Dileyen dilediği biçimde antoloji, seçki, yıllık hazırlar. Yayınlar. Buna BA de dâhildir elbette. Bu herkesin anayasal hakkıdır. Takdir ise eleştirel değerlendirmelerden sonra gelir! Ama YKY gibi Türk edebiyatına sayısız yararlıkları dokunmuş bir kurumun çıkardığı yıllık söz konusu olunca, iş değişmektedir. Bu kurumun hazırlattığı yıllığı hazırlayan yıllıkçının bu kurumun sahip olduğu tarafsızlık, yapıcılık, nesnellik, edebiyata katkı gibi özelliklere sahip olması gerekmektedir. BA ise beş yıldır şairlerin...

Continue Reading →

Metin Cengiz’den eleştiri/ Murat Belge ve Marksizm

Metin Cengiz     Murat Belge ülkemizin önemli aydın simalarından biri. Bunda kuşku yok. Özellikle de Marksizm konu olduğunda uzmanı bilinir. Bilinir de Marksizm’in sorunsalları üzerine yaptığı konuşmalarında kendisinin Marksist olmadığını da söyler. Marksizm üzerine tartışmalara içerden biri gibi değil de dışarıdan biri gibi yaklaşır. Bunun en son örneğini Kasım 2011 tarihli Milliyet Kitap’taki “Eagleton Üstüne” yazısında görmek olası. Aynı okulda okuduğu Eagleton üstüne azımsanacak bir bilgi değil Belge’ninki. Eagleton hakkında detaylı bilgi edinmek isteyen birisi için içi dolu, yönlendirici bir yazı. Ama bu kısa değinide Marksizm’e taş atmayı unutmamış Belge. Eagleton ile Türkiye’de yaptığı mülakattan sözederken “sanat ya da...

Continue Reading →

Günümüz Genç Şiirin Durumu

Metin Cengiz   Ülkemizde her alanda kimsenin kolayca açıklayamadığı, adını anlaşılır bir biçimde koyamadığı, büyük değişim ve dönüşümler yaşanıyor. Yaşananlar adlandırılmak için sayfalar dolusu yazılar yazılıyor. Bu yazıları okuduğunuzda, savunulanların ülkede olup bitenler konusunda doyurucu olmadığını, olamadığını görüyorsunuz. Doğrusu değişim şu meşhur fil meselinde olduğu gibi tanımlanıyor. Herkes fili tuttuğu yerden (bulunduğu cepheden) tanımlamaya çalışıyor. Herkes özgürlükçü. Herkes ülkemizin bir değişim sancısı yaşadığını söylüyor. Herkes eski kalıpların günümüze uymadığını, eski giysilerin dar geldiğini, yasaların değişime göre uyarlanması gerektiğini söylüyor. Ama siyasal aktörler bir türlü bir araya gelip yapılacak olanın üzerinde anlaşamıyor. Bir ayak oyunu, arkadan kuşatıp puan alma kurnazlığıdır siyasal...

Continue Reading →

Fikret Demirağ’ı da Uğurladık!

FİKRET DEMİRAĞ ANMASI/METİN CENGİZ Fikretle aramızda şiirin ırmağı Işığın tilmizi gibi akardı Tek tek konuşurduk bütün şairleri Yıldızlar bir şenliğin fitilini yakardı Kardeşim Akdeniz'i içiyor şimdi Mezarı başında bir can simidi Sanki ölümün süvarisi Gecenin atlarını sürüyor *** Son aradığımda ıslak bir ses telefonda "Boğazım kurudu ellerim dondu" Hayat bazen bıkkınlık verir ya Zaman böyledir, belirsiz bir uyku Şimdi desem ki kardeşim gel Der mi geliyorum, şair sözü Ölüm mü açan gövdesinde Çiçek gibi iki gözü *** Fikret’ten sonra dünya azaldı Bir adım atıyorum rüyamda çil çil bir Yalova Bir adım atıyorum Fikret’in anlattığı Girne *** Fikret’le sokak sokak gezerdik...

Continue Reading →