admin

Sayın Başbakanımızdan İsteğimiz

"Bizler faniyiz, kalıcı değiliz. Her birimiz ölecek ve geride bıraktıklarımızdan dolayı sorgulanacağız. Müslümanlar olarak hepimizin gideceği yer, 2 metreküp çukurdur. Seninle beraber gelen sadece kefen olacak. O kefenin kadri kıymetini bilelim. Onun için diyorum halkın haykırışına son verecek insani taleplerine kulak verin, kulak verelim. Halktan gelen değişim anlayışını hiç tereddüt etmeden karşılayın. Açıkça söylüyorum, istismarcıların, kirli odakların, Mısır üzerine karanlık senaryoları olan kesimlerin inisiyatif almasına fırsat vermeden, Mısır’ın huzuru, güvenliği, istikrarı adına önce siz adım atın. Halkı tatmin edecek adımlar atın. Özgürlükler ertelenemez, gözardı edilemez." Yukarıdaki sözler Sayın başbakanımıza ait. Başbakanımız bu güzel ve anlamlı sözleri, Tunus'ta başlayan ve bu...

Continue Reading →

İmge Nedir?

Metin Cengiz   İMGE ÜZERİNE 1- En genel kullanımıyla imge bir nesne, bir varlık hakkındaki zihinsel tasarımımızdır. Duyu yoluyla elde edilmiş varlık hakkındaki bu ilk resim, kopya ya da tasarım maddenin büyülü bir türevi olan ve gizli labirentlere sahip olan bilinçte belirginleşir. Kısaca dış dünyanın, varlığın, gerçek ya da gerçekdışı bir şeyin ya da olgunun zihindeki tasarımına imge denir. Nesne hakkındaki bilgimiz böylece oluşur. İmge hakkındaki en genel tanım varlık hakkında bilgi edinmenin ilksel biçimi olması yönündedir. Yani varlık hakkındaki bilincimiz onun imgesi, öznel tasarımıdır. İmge zihinde ya algı yoluyla ya da algının düşünülmesi, çağrıştırılması, imgelemde kurgulanması yoluyla elde edilir....

Continue Reading →

Tudor Arghezi ödülü Metin Cengiz’in

Metin Cengiz, geçen yıl da Melih Cevdet Anday ödülüne layık görülmüştü. Romanya’da Târgu Jiu’de her yıl 20-22 Mayıs tarihleri arasında verilen “Uluslar arası Tudor Arghezi Şiir Ödülü”ne, bu yıl Türkiye’den Metin Cengiz ve Azerbeycan’dan Cengiz Abdullayev değer görüldü. 80’li yıllar şiirinin önde gelen ismi Metin Cengiz, Yücel Kayıran’ın da vurguladığı gibi “kendi kuşağı içinde, şiir kültürüne, kuramsal yazılarla katkıda bulunan tek şair”. Geçtiğimiz yıl Melih Cevdet Anday ödülüne de layık görülen Metin Cengiz’e ödülü 20-22 Mayıs tarihleri arasında Gorj ilindeki kültür konseyi tarafından sunulacak. Ayrıca ödülü alanlar Târgu Carbunesti kasabasının onur üyeleri olacaklar. Tudor Arghezi, Rumen ulusal şair ve yazarı...

Continue Reading →

Kadın Şairler Bildirisi

26 kadın şair "İşlevi saptırılmış şiir yıllıklarını ve ödülleri istemiyoruz" diyerek bir bildiri yayımladı. 26 kadın şair, "Türkiye'de her alanda kendini gösteren adaletsizlik ve dengesizlikten şiir dili ve şairin de nasibini aldığı" gerekçesiyle bir bildiri yayımladı. Aralarında Nilay Özer, Zehra Betül Yazıcı, Gülseli İnal, Müesser Yeniay'ın da bulunduğu kadın şairler, hazırladıkları bildiride, "İşlevi saptırılmış şiir yıllıklarını ve ödülleri istemiyoruz" diyerek, şu ifadelere yer verdiler: "Son yıllarda hazırlanan yıllıklar egemen ideolojinin bir göstergesi, ülkemizde her alanda yaşanan değişimin bir yansıması ve sonucudur. Her geçen yılla birlikte Türk şiirinin köşe taşlarının 'insafsızca' veya adaletsizce, şiir dışı gerekçelerle yıllıklardan budanması da yıllıkların eski...

Continue Reading →

Kafası Üstü Düşmek

Metin Cengiz   Bu olay travma geçirmeye, davranış bozukluklarına yol açar, gündelik hayatta olumsuzluklar başlatır, kişiyi uyumsuzlaştırır, kişinin olanı biteni doğru değerlendirmesini engeller, vb. Bir de üstüne üstlük eleştirmenlik, yazarlık gibi bir iddianız varsa, yazdıklarınız sırıtır, biri hakkında yazıyorsanız, başka niyetler devreye girer, konuyu dağıtırsınız, takıntılarınız sizi yönetmeye başlar. Hele de haksız kazanımlarınız varsa, yani hak etmediğiniz bir oruna yükselmişseniz, tecrübelerinizi, bilginizi, yeteneğinizi aşan yerlerdeyseniz nevriniz döner. Er ya da geç bunların bir gün ortadan kalkacağı korkusu sizi yakalar, yönetir, sabuklamanıza yol açar. Sizin gerçek yüzünüzü gösterenlere her fırsatta, internet ortamında, yazılarınızda yerli yersiz, herhangi bir bağlam olmaksızın laf söylersiniz,...

Continue Reading →

Refik Durbaş YKY Yıllığını Protesto Etti Mi?

Yasakmeyve’nin 55. Sayısında (Mart 2012) Baki Asiltürk (BAT) yine inciler döktürmüş, güya Refik Durbaş YKY Şiir Yıllığı protestosuna imza vermemişmiş, kendisine öyle demiş Refik Durbaş. Biz Refik Durbaş’ın imzasını vermediği halde vermiş gibi gösterip kullanmışız; kısaca sahtekârlık yapmışız. Adam aynada kendisine bakarken halüsinasyon mu görüyor nedir; herşeyi fena halde karıştırmaya başladı. Böyle şeyler bizim yöntemimiz değildir, biz ne söyleyeceksek doğrudan söyleriz, lafımızı esirgemeyiz, eğriye eğri, doğruya, böyle gördüğümüze de “doğru” deriz. Bizi kendi yalanlarına daha fazla alet etmemesi için Refik Durbaş’ın Adnan Azar’ın12 Mart 2011 tarih, saat 22:19’da gönderdiği epostasına cevap olarak, 13 Mart 2011 tarih, saat 15,56’da gönderdiği epostasını...

Continue Reading →

Baki Asiltürk Yalan Söylemeye, Çarpıtmaya, İftiraya Devam Ediyor

Metin Cengiz   Baki Asiltürk’ün (diğer adı Baki Ayhan T.) Murat Hacıoğlu’nun sorularına cevap verdiği, önce internette “okuryazar.tv”de ve ardından diğer “internet sitelerinde dolaşan” yazısı, Yasakmeyve dergisi tarafından, “Şiirin Uzun Tarihi” adlı sayfalarda da okuyucuya sunuldu. Böylece yalana, iki yüzlülüğe, çarpıtmaya, iftiraya dayalı bir karalama metni tarihe yazılmış oldu. Bu yalanlardan biri Refik Durbaş’ın Baki Asiltürk’ün YK Yıllığını protesto bildirisine imza atıp atmadığıyla ilgili. Okuyucu BA’nın Yasakmeyve’nin 55. Sayısında (Mart 2012) yayımlanan yalanını açığa çıkaran Refik Durbaş’ın yaptığı açıklamayı aşağıda görecek. Ama bunu yapmadan önce biz bu şahsın diğer iftira ve çarpıtmalarını göstermek istiyoruz. Yasakmeyve’nin 55. Sayısında (Mart 2012) Baki...

Continue Reading →

Merdivende Üç Kişi

Metin Cengiz Bundan yıllarca önce yazdığım bir yazıda, 2 Temmuz 1993’te yaşanan olayların Türkiye’de bir “dönüm noktası, bir milat” olduğunu söylemiştim. Gemi azıya alan muhafazakâr dünya görüşleri, “din” kisvesi altında, günümüz de bile azınlıkta olan, hatta çoğu dünyevileşen, “şeriatçı” kesimleri de yanına alarak “laik devlet”in gözleri önünde, laik demokrasinin damarlarına saldırıyor, laik demokrasinin savunma gücünün aslını oluşturan aydın kesimi hedef göstererek hem bu kesime gözdağı vermeye çalışıyor, hem bu kesimden etkinliğe katılan kişilerden bazılarını fiziki olarak yok ederek neler yapabileceğini gösteriyor, ve hem de savunmasız ve çaresiz durumda kalan laik demokrasi karşısında gücünü deniyordu. Şımarıkça kullanılan bu güç karşısında sözüm...

Continue Reading →

Orhan Yavuz

Metin Cengiz Erzurum Atatürk Üniversitesinde doçentlik yaparken eli bıçaklı faşistlerce katledilen Orhan Yavuz olayını anlamak için o dönemde Atatürk Üniversitesinde olup bitenleri, Erzurum’da gerici ve faşist odaklarca amaçlananları iyi bilmek gerekli diye düşünüyorum. Geleneklerine, yaratmış oldukları değerlerine bağlı Erzurum aslında güzel insanlar diyarıdır. Erzurum’un yerli halkı, mert, yurtsever, coşkulu, temiz yürekli, iyi huylu, komşusuna gönülden bağlı, ölçülü, yerinde eğlenmeyi de seven insanlardı. Ama ne acıdır ki, özellikle de, birçok şehrimizde olduğu gibi üniversitenin kurulmasından sonra, bu insanlar güdümlendi ve bizzat sahip oldukları bu özelliklerin propagandası olumsuz biçimde yapılarak gericileştirildi, yobazlaştırıldı, çağdaşlığa düşman hale getirildi. Özellikle de 1970’li yıllarda, hızlanan bir...

Continue Reading →

Tunus, Mısır, Yemen…

Metin Cengiz   Sorunuz birbirinden farklı iki saptamayı içeriyor. Bu saptamaların her biri nereden bakıldığıyla ilgili, dünyaya tutulan objektifin odak ayarına, zumlandığı noktaya göre kendi içerisinde haklı ve tutarlı. Nitekim indirgemeler tek yanlılığından, olaya detaylı bakışı engellediğinden vb. eksik ve hatta zaman zaman yanlış da olsalar, gerçekliği kavramak için kaçınılmaz bir yöntem olarak görülüyor halen. Sizin ise iki farklı indirgemeye dayanan iki sorunuz var. Ve her biri yukarıda kısaca değindiğimiz üzere haklı ve bir iç tutarlığa sahip indirgemeler. Bu kaçınılmaz saptamaların birçoğu da yalan yanlış bilgilendirmelere dayanıyor. Eksik ve yanlış bilgi, Arap ülkelerini iyi tanıyamama, sanki bu ülkelerdeki halkların yapısı...

Continue Reading →